Bazen hayat içinde, sağa, sola doğru yalpaladığını, merkezinin neresi olduğunu bilmediğini hissediyorsan merkezinle bağlantını kaybetmiş zihin bedenden ayrılmış demektir.O bağlantıyı yeniden yaratman mümkün!
Akşam yattığında, yatakta uzan ve iki elini de, göbek deliğinin beş santim altında koyup, buraya hafifçe bastır. Sonra nefes almaya, sonra da derin nefese başla.
Derin nefes alırken o merkezin nefesle birlikte inip kalktığını hisset.
Sanki git gide küçülüp sadece orada, o küçük merkezde, çok yoğun bir enerji olarak var oluyormuşsun gibi enerjini tümüyle orada hisset. Bunu yalnızca on, on beş dakikalığına yaptıktan sonra uykuya dal. Bu uygulama anında uyuya kalabilirsin; bu da çok yararlı.O zaman tüm gece boyunca bu merkezlenme devam eder.
Bilinçaltı tekrar, tekrar oraya yönelerek, orada merkezini bulur. Bu yüzden gece boyunca sen bilmeden birçok şekilde, merkezle derinden temas etmiş olursun.
Sabah uykunun bittiği anda gözlerini önce hemen açma. Ellerini yeniden oraya götür, biraz bastırarak nefes almaya başla ve yeniden hara’yı (Hara; hareketlerin çıkış noktasıdır. özellikle beden hareketleri hep hara merkezli olmalıdır. yoksa hareketin arkasında sadece kas gücü olur ki bu da verimsiz bir güç gösterisinden başka bir şey olmaz. göbek deliğimizin iki parmak altında yer alır. Japonlara göre can bu noktadan çıkar. Harakiri gibi) hisset.
Bunu on, on beş dakika kadar yaptıktan sonra kalk. Her akşam ve her sabah 21 gün süre ile uygula. Sonuçta kendini merkezinde hissedersin.Merkezlenmiş olmak esastır; yoksa kişi kendini bölük, pörçük hisseder. Yapboz gibi sırf parçalardan ibaret ki bu da bütünden yoksun kötü bir durumda olmaktır.
Merkezin olmadan, hayatındaki tekdüze şeyleri yapmaya devam edebilirsin ama asla yaratıcı olamazsın. Asgaride yaşar, mükemmeliyet senin için asla mümkün olmaz. Kişi ancak merkezini bulduğunda, doruklarda yaşayabilir.